Erteleme Problemini Nasıl Çözeriz?

   Erteleme Alışkanlığı

İnsan, kafasında hayaller kurar ve planlar yapar. Ancak çoğu zaman iş harekete geçmeye geldiğinde yapacaklarını ertelemeye başlar. Aslında yapılacaklarını ertelerken insan farkında olmadan hayallerini ve hayatını erteler. Örneğin kilo vermek ister insan. Sağlıklı ve fit bir vücuda sahip olmanın hayalini kurar. 

                                

Sonra başlarım...

“Şu yaz tatili bir bitsin. Eylül'de kesin rejime başlıyorum.” der. 

“Şu hafta sonu bir geçsin Pazartesi kesin spora yazılıyorum. Gör bak bundan sonra haftanın beş günü spor yapacağım.” der. 

Bir öğrencinin ders çalışıp sınavlarına hazırlanması gerekir mesela. Ancak öğrenci “Sınav zamanı gelsin çalışırız.” der. Her yerde kitap okumanın faydalarından konuşulur. Çoğu insan kitap okumak istediğinden bahseder. Hatta kitap evine gidilip sürüyle kitap satın alınır. Sonra kişi akşam kitabını eline alıp okumak yerine sosyal medyaya dalaaaar gider. Hem de zamanın nasıl geçtiğini hiç fark etmeden... 

“Neyse canım kitabı okumaya da yarın başlarım.” der. Kişi erteledikçe erteler. Ama o  yarınlar, o pazartesiler, o rejime başlanacak eylüller hiç gelmez. Peki insan yapıp edeceklerini neden erteler? 

Mükemmellik ile erteleme bir paranın iki yüzüdür.

İnsanın eyleme geçmesini engelleyen baş düşmanlarından biri mükemmelliktir. Bir insanın bir işi kusursuz yapmaya çalışması adeta kendi kendine yaptığı bir zulümdür. Hele ki başlayacağı işin acemisi ise... 

Kırk yıllık maharetli ev hanımı bile bazen yemeğin altını yakabilir ya da baharatının ayarını kaçırabilir. Kırk yıllık şoför bile bazen arabanın altını kaldırıma sürtebilir. İnsan bir işte çok tecrübeli ve maharetli olsa bile hata yapabilir. Hal böyle iken acemisi olduğu bir işte kişinin kendisinden kusursuz bir performans beklemesi gerçekçi değildir; gerçekçi olmadığı gibi adil de değildir. 

“Ben bir işi  yaptım mı tam yaparım arkadaş.” diyerek kendisine öyle hedefler koyar ki insan... Örneğin günde yarım saat tempolu yürüyüş yapmayı küçümser. 

“Yok ya öyle yarım saat  yürüyüş ile falan kilo verilmez. Adam akıllı gideceksin spor salonuna haftanın beş günü günde minimum 2 saat spor yapacaksın. Gör bak nasıl formda oluyorsun o zaman.” der.

Bir öğrenci 20 dakikalığına da olsa dersin başına oturmayı anlamsız bulur. 

“Yok ya öyle 20 dakika ders çalışmak ile olmaz. Benim günde minimum 200 soru çözmem lazım.” der. 

Kitap okumak isteyip de bir türlü okumaya zaman bulamadığından şikayet eden kişiye günde 5 sayfa kitap okuması tavsiye edilse. 

“Yok ya öyle günde 5 sayfa kitap okumak ile bir kitap bitmez. Her gün minimum 50 sayfa kitap okuyacaksın. Günde bir saatini kitap okumaya ayıracaksın arkadaş.” der. 

İnsanoğlu der de... Ve böylelikle erteler. Ya o işe hiç başlayamaz ya da başlasa bile arkasını getiremez.

Bir adım diğer adımı getirir.

İnsan arabayı beşinci vitese takıp çalıştırmak ister. Ama bu durum onun eyleme geçmesini engeller. Kişi kendisinden kusursuz ve yüksek performans bekledikçe bu beklentinin altında ezilir. Yapıp edecekleri giderek daha fazla gözünde büyümeye başlar. O büyük planlarını gerçekleştirecek enerjiyi, konsantrasyonu ve gücü kendinden bulamaz. Bu sefer de harekete geçmek ve bir adım atmak için “Hazır olmayı bekler.” Böylelikle işlerini erteler durur. Oysa eyleme geçmek için kişi hiç bir zaman tam olarak hazır olmayacaktır. 

Başarılı insanlar tüm olumsuz koşullara rağmen... Tüm yorgunluklarına, korkularına, tecrübesizliklerine rağmen bir adım atmayı başarabilen insanlardır. 

Bir adım diğer adımı getirir. Uzun yollar istikrarlı ufak adımlarla kat edilir. Mesele bir yerden başlayıp, ufak bir adım atıp yola koyulabilmek... Bugün emekleyen bebek yarın sıralar. Bugün sıralayan çocuk yarın yürür. Bugün yürüyen çocuk yarın koşar. Ancak bu yolda düşmek de vardır, tökezlemek de... 

Mesele düşmemek değil, düştüğümüz yerden kalkıp yola devam edebilmektir. Mesele ufak adımlarda istikrar göstererek kondisyon ve hız kazanmaktır. Böylelikle kişi hedeflerini adım adım büyütebilir.

İnsan yapacağı işin zahmetinden kaçmak için işlerini erteler.  

İnsan eyleme geçtiğinde bir zahmete girer.  Ancak bu zahmet geçicidir. Kişi bu yaşayacağı anlık ve geçici sıkıntılardan kaçmak için işlerini ertelemeye başlar. 

  • Spor salonuna gitmek ve spor yapmanın zahmeti gibi... 
  • Kitap okumak için zihnini zorlayıp konsantre olmak gibi... 
  • Dışardan yemek söylemek yerine kolları sıvayıp yemek yapmak gibi... 

Çok güzel bir söz vardır:“İnsan ya bir işi yaparken acı çeker ya da o işi yapmamanın getirdiği pişmanlığın acısını çeker.” 

Bu hayatta zahmetten ve emek vermekten kaçmak mümkün değil. Önemli olan doğru stratejiler kullanarak hedef belirleyebilmektir. Doğru bir şekilde hedef belirlediğinde ve o hedeflerini gerçekleştirdiğinde kişi adım adım güçlenir. Çektiği zahmetler onu yüceltir ve kişi varmak istediği noktaya varabilir. Hedefleri gerçekleştirmenin ilk adımı ise hedefi doğru belirlemektir. Deneyimsel Tasarım Öğretisi Başarı Psikolojisi Programında “Hedef Belirleme Stratejileri” anlatılır. Katılımcılar hedef belirlerken nerelerde yanlış yaptıklarını ve takıldıklarını net bir şekilde görürler. Bu da onların doğru stratejiler kullanarak gerçekleştirebilecekleri hedefler belirlemesini sağlar. Bu sayede kişi hayatı ertelemeden yaşayabilir. 

Amaç mükemmel olmak değil her gün bir önceki günümüzden daha iyi bir hale gelip kendimizi aşmaktır. Her gün yine yeniden...

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Nedir?

&

İnsanoğlu var olduğundan beri amacı hiç değişmemiştir.

Mutlu olmak, başarı olmak ve iyi ilişkiler kurmak…

  Deneyimsel Tasarım Öğretisi seminerlerinden;

“Kim Kimdir”,” İlişkilerde Ustalık” ve “Başarı Psikolojisi” sinde paylaşılan bilgiler,  kişiyi dününe göre daha mutlu ve başarılı yapar.  Seminer konuları; tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.


"Milyarlarca insan içinde bir kişinin ne önemi olabilir ki? Bunun cevabını o bir kişiye sorun..." 

Yahya Hamurcu 




Yorumlar

  1. Bir insanın kendine yapabileceği en büyük zararlardan bir tanesidir mükemmel olma isteği
    Hayati zor,çekilmez hale getirir,kendini de mutsuz eder...

    YanıtlaSil
  2. Ertelemek, çağımızın hastalığı adeta…

    YanıtlaSil
  3. Ahhh insanoğlu olmayacak ise aceleyle davranıp olması gerekeni hep neden erteler..

    YanıtlaSil
  4. Ceyda Yapıcıoğlu3 Eylül 2022 14:35

    Yüreğinize ve kaleminize sağlık. Nasıl yalın ve anlaşılır bir dil ile ifade etmişsiniz 👏🏻 Teşekkür ederiz 🤍

    YanıtlaSil
  5. Çok doğru ve yerinde bir yazı ellerinize sağlık 👏

    YanıtlaSil
  6. Çok net anlatılmış elinize sağlık

    YanıtlaSil
  7. Nermin Yeldan9 Eylül 2022 08:04

    Benim de ertelediğim her şey dağ gibi önümde yanılgılardan kurtulmak zaman alıyor küçük adımları, ufak hareketleri önemsemek gerekmiş insan geçte olsa öğreniyor. Bu yazıyı bile okumayı ertelediğimde bir cümlesini okumalıyım dedim. Bu yazı bana öyle hitap ediyorki emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  8. Ertelemenin aslında mükemmelliyetcilik olduğu gerçeği...
    En başta kabul etmemiz gereken ise asla mükemmeli yapamayacak olmamız değilmi ?
    Rabbim okuduklarımzn duyduklarımızn
    temasını artırsın ertelemeden hayatımıza geçirebilelim🤲🏻

    YanıtlaSil
  9. Bir dağcıya sormuşlar bu zirveye nasıl çıktın.İlk küçük adımı atarak demiş…Azı küçümsemeden sürekli yaparak varılamayacak yer yok gibi.Kaleminize sağlık🌺

    YanıtlaSil
  10. Kolay olan ile başlamak bir şeye başlamak için çok büyük bir ipucu. Emeğinize sağlık, çok güzel bir yazı olmuş 💐

    YanıtlaSil
  11. Çok güzel bir anlatım olmuş, gerçekten neleri neleri erteledik

    YanıtlaSil
  12. Çok faydalı bir yazı 👏🏻teşekkürler

    YanıtlaSil
  13. “Doğru bir şekilde hedef belirlediğinde ve o hedeflerini gerçekleştirdiğinde kişi adım adım güçlenir.” Hedefimizi büyük tuttukça yapması o kadar güçleniyor. Hedefi doğru belirlersek o zaman ancak adım atabilir olacaktır.

    YanıtlaSil
  14. Kaleminize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  15. Yeni yürüyen bebekler gibi, hemen ayağa kalkıp tekrar denemeliyiz bir şeyi başaramadığımızda. Ya da yapmak istediğimizde. Mükemmelliğin bize ait olmadığını anladığımızda belki daha kolay ayağa kalkarız.

    YanıtlaSil
  16. Mükemmellik ile erteleme bir paranın iki yüzüdür.🌸Emeğinize sağlık hocam

    YanıtlaSil
  17. Çağımızın en büyük vebalarından.. Çok faydalı bir yazı olmuş kaleminize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  18. Azı küçümsemeyince çığ gibi nasıl da büyüyor aslında

    YanıtlaSil
  19. Ya tam ya hiç… dengeyi bulabilmek için başlamak gerek… kaleminize sağlık🌿

    YanıtlaSil
  20. Ertelemeden, hemen yapabildiğimiz en küçük hamleyi yapabilmek bize yol aldırır.
    Ama maalesef daha iyisini yapacağız diye o anda yapabileceğimiz şeyi yapmayıp ertelemek kendimize zulüm.
    Elinize sağlık...

    YanıtlaSil
  21. Ertelemek anlık olarak rahatlatsada sonrasında dah büyük bir rahatsızlık

    YanıtlaSil
  22. Özlem Karaoğlan13 Kasım 2023 09:30

    Aza kibir yapmak malesef bazılarımızın özelliğinde var. Oysaki mükemmel olmadığımızı başta kabulle başlarsak, herşey kolaylaşacak…Bebek adımlarıyla herşeye başlayabilmek, tıpkı kendi yaşamımıza başladığımız gibi… Ertelediğimiz şeyleri büyütmeden halledebilmek…🤲
    Emeğinize sağlık çok güzel anlatmışsınız…🌸

    YanıtlaSil
  23. Bir işe başlamak için en küçük adımı atması gerektiğini unutuyor insan.Hatırlattınız, elinize emeğinize sağlık 💐

    YanıtlaSil
  24. insanoğlu engebeli yollarda gerçek hedefini belirlerse erteleme problemini çözebilir hayatında ilerleme kaydedebilir çok güzel yazı kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  25. Günümüzün en yaygın sıkıntısı bu belki de. Ertelemek…

    YanıtlaSil
  26. Küçük küçük adımlarla büyük yollar alıyoruz. Büyük adımlarla tıkanıp kalıyoruz.

    YanıtlaSil
  27. Mükemmeliyetci miyim evet zararını gördüm mü evet fazlasıyla farkında mıyım evet.İnsanım düzeltmeye çalışıyorum küçükte olsa adımlarla

    YanıtlaSil
  28. ''Mesele düşmemek değil, düştüğümüz yerden kalkıp yola devam edebilmektir.''
    Kaleminize sağlık...🪻 En yaygın sorunlardan biri gerçekten 🙈

    YanıtlaSil
  29. "Mesele düşmemek değil, düştüğümüz yerden kalkıp yola devam edebilmektir." 🤍🤍🤍

    YanıtlaSil
  30. Çocukken kumbarada para biriktirme ile öğrensek de küçük başlamanın etkisini, büyüdükçe büyüyen isteklerimiz ile unutabiliyoruz maalesef. Hatırlattığınız için teşekkürler...

    YanıtlaSil
  31. Daha yazıyı okurken aklımıza gelen ertelediklerimiz… Nasıl da güzel kandırıyoruz kendimizi, güya daha iyisi yapacağımızı söyleyerek.

    YanıtlaSil
  32. Faydalı bir yazı emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  33. Elinize emeğinize sağlık

    YanıtlaSil

Yorum Gönder