Nasıl Mutlu Olabilirim?
İnsan mutlu olmak için debelendikçe ironik olarak daha da mutsuz oluyor.
Mutluluğu kazanmakla tüketmek çok farklı şeyler...
İnsanın bugün kendine yönelttiği yaygın öz eleştirilerden bir tanesi şu: “Herkes emek vermeden, kolay ve hızlı yoldan para kazanmaya çalışıyor.” Doğru. Ancak kolaycılık sadece para kazanma konusunda yaşanmıyor. Paranın yanı sıra... Bugün insan aynı zamanda emek vermeden, kolay ve hızlı yoldan mutlu olmaya çalışıyor. Esasında mutluluk tıpkı para gibi hak edilen, kazanılan bir şey. Oysa insan mutluluğun ve paranın kazanılmasına değil tüketilmesine odaklanıyor. Böylece henüz kazanamadıklarını harcamaya başlıyor ve hayatının her alanında eksi bakiyeye düşüyor.
“Borç batağı denilince” akla ilk olarak finansal borçlar gelir. Evet bugün insan finansal olarak borç batağında. Ve evet kazanamadıklarını harcama derdinde. Ama borç batağı maalesef para ile de sınırlı değil. İnsan mutluluk anlamında da eksi bakiyede ve borç batağında... Emek vermeden, kolay ve hızlı yoldan elde edilmeye çalışılan her şey... İster para ister mutluluk... İnsanı Dimyat'a pirince giderken, evdeki bulgurdan ediyor. Peki ne oluyor da insan bunu fark edemiyor? Bunu fark edebilmek için büyük resmi görmek, uzun vadeli düşünmek gerekiyor. O kolaycılığın uzun vadede ne kadar ağır bir faturası olduğunu görmek gerekiyor. Ancak insan o kadar çok bugününü kurtarma derdindeki... Mutluluk adına yaptığı seçimlerin nasıl onun mutluluğundan çaldığını göremiyor.
Bu durumu çok güzel özetleyen bir anı... Bir bankanın kredi tahsilat bölümünde çalışan bir kadın işi gereği kredi borcunu ödeyemeyen borçluları arıyor. Ve kredi borçlarını tahsil etmeye çalışıyor. Müşterilerin kendisine verdiği tepkileri ise şöyle anlatıyor. “Bankada müşteriye kredinin çıkmasını onaylayan ayrı bir departman vardır. O departman bir kişiye kredi verilip verilmeyeceğine karar verir ve kredileri onaylar. Kredileri onaylandığı zaman müşteriler o departmana çiçekler gönderir, baklavalar ısmarlar. Kredi onaylanınca müşterinin neşesi yerindedir. Ama borçlarını ödeyemedikleri zaman borcun tahsilatını yapmak bizim departmanın işidir. Bu sefer biz borcun ödenmesi talebi ile müşterinin kapısını çaldığımızda işitmediğimiz beddua kalmaz.”
İşte emek vermeden, kolay ve hızlı yoldan bir şeyler kazanmaya çalışan insanın son resimdeki ahvali. İnsan kazanmadıklarını harcarken geçici olarak neşesi yerinde oluyor. Etrafa gülücükler, çiçekler saçıyor. Ancak nihayetinde nasıl bir fatura ile karşılaşacağını hiç düşünmüyor. Düşünmek istemiyor... Bu finansal açıdan böyle olduğu gibi hayatın her alanında da böyle.
- İnsan sosyal medyayı ve TV dizilerini evindeki, sofrasındaki keyifli sohbetler ile takas etti.
- Bu hayata bir değer katmanın, çalışmanın, çabalamanın, üretmenin lezzetini ve onurunu bahis siteleri ile takas etti.
- İki tek atıp kendini uyuşturmayı güzelleşmek sandı.
- Evliliği evcilik oyunu sandı, israf etmeyi ise zenginleşmek...
- Dahası mutluluğu satın alabileceğini sandı.
- İnsan sandı da sandı. Ve işte böylece yanıldı. Nihayetinde mutluluğun kredisini çekerken gerçek mutluluğunu ipotek edip kaybetti.
O zaman mutlu olmayı başarmak için neye ihtiyaç var?
Evvela gerçekte mutluluğun ne olduğu ve ne olmadığını tekrar öğrenmeye ihtiyaç var. Nazım Hikmet dizelerinde Abidin Dino'ya “Bana mutluluğun resmini yapabilir misin?” diye sorar. Keza insan mutluluğu tanımak ve tanımlamak ister. Deneyimsel Tasarım Öğretisi mutluluğun resmini çizmekten çok daha fazlasını yapar. Deneyimsel Tasarım Öğretisi eğitimlerinde eğitmenler mutluluk eğrisini anlatan bir grafik çizerler. Bu grafik üzerinden yanlış seçimlerin mutluluk eğrisini nasıl aşağıya indirdiğini ve o eğrinin nasıl tekrar yukarı çıkartılabileceğini anlatırlar. İnsanın neyi mutluluk zannedip yanıldığını açıkça deşifre ederler. Mutlu olmak yolunda insanın dostunu ve düşmanının ne olduğunu net bir şekilde ortaya koyarlar. Herkesin yana yakıla mutlu olmaya çalıştığı şu devirde bu bilgileri öğrenmek çok büyük bir konfor. Mutluluk Kaf dağının arkasında değil bizim yaşam stilimizde ve seçimlerimizde saklı. Evvela onu dışarda bir yerlerde aramak yerine, kendi hayatımıza çeki düzen vererek onu ancak kendimizin üretebileceğini hatırlamaya ihtiyacımız var.
“Amaaaaan canım bir daha mı
geleceğiz dünyaya” diyerek insan nefsine kapılıp gidiyor. Mutluluk için emek
vermek, o mutluluğu ilmek ilmek dokumak zor geliyor. Ama sorun da bu zaten. Bu
dünyaya bir daha gelmeyeceğiz. O yüzden insan onuruna yakışır şekilde mutlu
olmak gerek. Çünkü gerçek mutluluk acıları uyuşturmaktan çok daha fazlasıdır.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi Nedir?
&
İnsanoğlu var olduğundan beri amacı hiç değişmemiştir.
Mutlu olmak, başarı olmak ve iyi ilişkiler kurmak…
Deneyimsel Tasarım Öğretisi seminerlerinden;
“Kim Kimdir”,” İlişkilerde Ustalık” ve “Başarı Psikolojisi” sinde paylaşılan bilgiler, kişiyi dününe göre daha mutlu ve başarılı yapar. Seminer konuları; tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.
"Milyarlarca insan içinde bir kişinin ne önemi olabilir ki? Bunun cevabını o bir kişiye sorun..."
Yahya Hamurcu
Çok doğru
YanıtlaSil'Mutluluk imkanla değil hakettiklerinle olur ' insan hayatında sadece bu bilgiye tutunsa ve gerekeni yapsa hersey değişecek. Elinize, emeğinize sağlık yalın ve derin bir anlatımla yazılmış. Tebessüm etmeme katkınız olduğu için teşekkür ederim.
YanıtlaSilFarkındalığımızı farketmek,sevdiklerimizle daha sağlıklı ilişkiler kurmak,mutlu olmak herkesin hayalleridir.Bunu bugüne kadar tek başımıza yapamadığımıza göre yardım almak en doğru karar.Kesinlikle tavsiye ediyorum.
YanıtlaSilHayat yaşamaya değer, ama yaşamını kaliteli geçirmek senin elinde. Eksik yanlarımı tamamladım. Çok teşekkür ederim.
YanıtlaSil"Mutluluk kaf dağının arkasında değil bizim yaşam stilimizde ve seçimlerimizde saklı." ne kadar doğru, elinize sağlık.
YanıtlaSilCok dogru soyledikleriniz .. insan anda rahatlamayi ,degismeyi istiyor ...
YanıtlaSilBugün İnsan mutlu olacağını hayal ederek yaptıklarıyla kendi kuyusunu kazabiliyor. İşin acı tarafı mutsuzluğuyla yaptıklarını ilişkilendirmek yerine başkalarını suçlayıp aynı hataları sürdürebiliyor. Mutluluğunu kendi eliyle teslim edip, eşim beni hiç mutlu etmedi, bu hayatta bir gün yüzüm gülmedi diyebiliyor.
YanıtlaSilAslında çoğunun içten içe tahmin ettiği ve susturduğu içsesi tadında bir yazı, ellerinize sağlık
"-Esasında mutluluk tıpkı para gibi hak edilen, kazanılan bir şey. Oysa insan mutluluğun ve paranın kazanılmasına değil tüketilmesine odaklanıyor..." Kilit cümle... Doğru yere doğru emeklerle gerçek mutluluğu hak edenlerden olabilmek için faydalı bir yazı olmuş, teşekkür ederiz 🌸
YanıtlaSilMutluluk anda degil,geçmiş ve gelecek arasında köprü kurabilmektir. Kaleminize sağlık..
YanıtlaSilDeneyimsel tasarım öğretisi eğitimleri sayesinde anlık mutlu olmaya çalışarak kendime ne büyük kötülük yaptığımı öğrendim…
YanıtlaSilÇok güzel yazı olmuş kaleminize sağlık…🌱
YanıtlaSilEksi bakiyelerden artı bakiyelere çıkabilmek ümidiyle :)...
YanıtlaSilKaleminize sağlık hocam
YanıtlaSilGerçek mululuğu görmek ümidiyle🌸
YanıtlaSilKavramların anlamını kaybedince mutluluk zannettiğimiz şeylerin bizi mutsuzluğa götürdüğünü farkında değiliz.
YanıtlaSilHarika bir yazı, insan okurken üzülmeden edemiyor, neydik ne olduk dememek mümkün değil ama hep bir ışık var tünelin ucunda🙏🏻
YanıtlaSil"İnsan mutluluk anlamında da eksi bakiyede... " Bu cümle çoğu şeyin özeti gibi..
YanıtlaSilTekrarı olmayan bu hayatı en mutlu şekilde tamamlamak umuduyla...
çok doğru geliştirici fark yaratan bir yazı. ellerinize sağlık. mutluluğu çok da uzakta aramamak gerek
YanıtlaSilTıpkı mutluluk gibi tüm duyguların gerçeğini yaşamak dileğiyle 🪻
YanıtlaSilİnsan bir bilse onuruna yakışır şekilde mutlu olmayı
YanıtlaSilgerçek eğitimin şartlarını yerine getirmeyi
Kaleminize sağlık💕
YanıtlaSilKalemizine sağlık🌸
YanıtlaSil''Gerçek mutluluk acıları uyuşturmaktan çok daha fazlasıdır.'' 🌿
YanıtlaSilÇok teşekkürler. Anlamlı bir makale...
“O yüzden insan onuruna yakışır şekilde mutlu olmak gerek…”
YanıtlaSilmutluluğun kredisini çekerken gerçek mutluluğu ipotek edip kaybetmek
YanıtlaSildoğru tespit
kalemize sağlık
İnsan sandı da sandı. Ve işte böylece yanıldı. Nihayetinde mutluluğun kredisini çekerken gerçek mutluluğunu ipotek edip kaybetti.
YanıtlaSilNe çok zannımız var
Zanlarımız için bile ne çok tevbe etmeliyiz :/
İnsan tüketerek mutlu olacağını zannediyor, üretirken mutlu olunacağından habersiz yaşıyor…Anlık değil sürekli mutluluğu yakalamak ümit ve gayretiyle…elinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş🌸
YanıtlaSilMutluluğun, sahip olduklarımıza, imkanlarımıza bağlı olduğunu düşünmek ne de büyük bir yanılgıymış.
YanıtlaSil“Nihayetinde mutluluğun kredisini çekerken gerçek mutluluğunu ipotek edip kaybetti.” Doğru yatırımlar yapmak ümidiyle.
YanıtlaSil