Neden Neşemizi Kaybettik?

 Neden Neşemizi Kaybettik?

Ne zaman derinleşse sohbetler, biraz hüzünlü biraz da özlemli şöyle cümleler dökülür dillerden… “Eskiden hayat daha güzeldi değil mi? Ne gülerdik ne neşeliydi yazlarımız, bir başkaydı kışlarımız. Her dönemde ayrı bir eğlence ayrı bir neşeliydi sanki… “

İnsanın hayatta elde ettiği tüm başarılarında temelinde bir uğraş bir zahmet vardır. Zahmet çekmeden bir yere gelinemeyeceği gibi, gelinse de orada kalınamadığını görürüz. Tüm yükselişler kazançlar bunun üzerineyken, insan zahmet çektikçe bereketleniyorken, bu durum harcadıklarımız tükettiklerimiz için de geçerli olabilir miydi acaba? Mesela zamanımız, paramız belki de tüm imkanlarımız…

İnsan harcarken, tüketirken zahmete girmediği için neşesini kaybetmiş olabilir miydi gerçekten?

Bedelin kendisi zahmettir ve neşeniz de o zahmete bağlıdır….

Tüketirken ödenen bedel yani yaşanan zahmet kişinin neşesini arttırır. Neşeyle dolu günlere bakınca nasıldı ki o günler? Ne farkı vardı ki bugünlerden? Mesela günübirlik denize gidilirdi... Heyecandan uyumazdı çocuklar ya da kamplara gidilirdi. Piknikler vardı saatlerce hazırlanılan ve neşe kahkaha içinde olunan. Lunaparklar vardı, yazlık sinemalar... Alışveriş bile bir başkaydı. Yeni kıyafetler almak için kaç mağaza dolaşılırdı. Evin ihtiyaçlarını alırken bile bir başka meşgalesi vardı. Tereyağı Karadeniz’den getirtilir, salçaları annelerimiz yapardı. Kendi reçelini, yufkasını ekmeğini kadınlar kendileri yapardı. Konserve zamanları vardı. Közde mısırlar, evde Eskimolar yapılırdı. Neredeyse her hanede ocakta bir yemek vardı. Ocağı tüttüren kadındı. O yüzden eve ocak denirdi. Ocağı tütmüyorsa o ev ev değildir denirdi. Ocağın direği ise babaydı. Babalar bir yere gittiğinde oranın nesi ünlü ise onu bulur ve onu alırdı. Düşününce hepsinde bir biraz uğraş biraz bedel yani biraz zahmet vardı.

Günümüzde hayatlar, tüketimler nasıl? Bedelsiz yani zahmetsiz.

www.evegetir.com , www.yukarıçıkart.com www.kıyafetinial.com , www.kıyafetinisat.com o kolay.com bu kolay.com. Bir tıkla ulaşıyoruz neredeyse tüm dünyaya. Her şey hazır, her şey zahmetsiz bir o kadar da neşesiz... Tatiller ultra her şey dahil ama yüzler gülmüyor eskisi gibi. Eğlenmek için AVM de insanlar ama çocuk babanın omzunda ağlıyor, kadın dışarda olduğuna, adam yaşadığına pişman. Evde mutsuz, dışarda mutsuz hayatlar. Dolaplar taşıyor ama hala giyecek bir şeyi yok kimsenin. Üç eve yetecek mutfak eşyası var ama hala tabaklar, bardaklar alınıyor. Makyaj çantaları doluluktan kapanmıyor kullanılmayan aynı rengin elli tonu rujlar, ojeler. Meyveler çürümüş birçoğu bozulmuş ama hala dolap karşısında bakıyoruz uzun uzun, kaşlar çatık ağız eğilmiş sağa sola… Dışardan yemek yemenin bir anlamı kalmamış. Pizza gelmiş kapıyı açacak takat yok…

Oda gelsin buda gelsin şu da gelsin… Hepsi gelsin hep: gelsin.com. Neredeyse hiç kimse hayatından tatmin değil ve mutsuz. Çünkü bereket yok, temas yok dolayısıyla da neşe yok…

Sürekli çağır bir mutluluk, ara gelsin diyoruz ama zahmetsiz gelen her şeyin karşılığında neşemizi veriyoruz…

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Nedir?

Kim Kimdir Nedir?

İlişkilerde Ustalık Nedir?

Başarı Psikolojisi Nedir?

&

İnsanoğlu var olduğundan beri amacı hiç değişmemiştir.

Mutlu olmak, başarı olmak ve iyi ilişkiler kurmak…

  Deneyimsel Tasarım Öğretisi seminerlerinden;

“Kim Kimdir”,” İlişkilerde Ustalık” ve “Başarı Psikolojisi” sinde paylaşılan bilgiler,  kişiyi dününe göre daha mutlu ve başarılı yapar.  Seminer konuları; tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

"Milyarlarca insan içinde bir kişinin ne önemi olabilir ki? Bunun cevabını o bir kişiye sorun..." 

Yahya Hamurcu