Ekrandaki Hayatlar
Akıllı telefonlar, bilgisayarlar ve tabletler ve internet kullanımı... Birçoğumuzun hayatının artık olmaz ise olmazları arasında. İlerleyen teknolojinin hayatımızı belirli noktalarda kolaylaştırdığı aşikar. Eskiden ufak bir iş için bile banka sırasında dakikalarca beklenirdi. Şimdilerde ise bir tuşla işimizi halledebiliyoruz.
Karnesinde kırık olan çocuklar eskiden karneleri üzerinde düzeltmeler yapardı. Şimdilerde ise ebeveynler online olarak çocuklarının karnelerini görüntüleyebilmekte. Alışveriş yapmak istediğimizde bir tıkla mağazalar artık evimizde. Merak edilen birçok bilgiye ulaşmak ise artık çok kolay. Akla gelen her soruyu arama motoruna yazıp cevap bulmak mümkün.
Eski günlere özlem...
Bunlar teknolojinin hayatımıza getirdiği yadsınamaz kolaylıklar. Oysa bu kolaylıklar aynı zamanda hayatımızı hiç olmadığı kadar zorlaştırıyor. Birçok insan eski günlerin özlemini çekiyor. Aile hayatından, bayramlara, sohbetlerden, komşuluklara kadar... Neredeyse herkes herşeyin eskiden daha lezzetli olduğu konusunda hemfikir. Ve de daha gerçek ve samimi... Hem elimizden telefonlarımızı düşürmek istemiyoruz. Hem de eski günlerin lezzetini hasretle anıyoruz. Neyi yanlış yaptığımızın ise adını koyamıyoruz. “Geleceğe Dönüş” isimli bir film vardı. Filmde zamanda yolculuk yapıp olaylara müdahale edildikçe... Fotoğraflardaki bazı karakterler ve anılar silinmeye başlıyordu. Tıpkı filmdeki gibi günümüzdeki teknoloji de geçmişteki güzelliklerimizi siliyor. Örneğin eskiden misafir geldiğinde televizyon açmak çok ayıptı. Hatta televiyonun önüne ters çevirip bir sandalye konurdu. Misafirlikte televizyon açmak mevzu bahis bile değidi yani. Oysa şimdi misafirlikler yok denilecek kadar azaldı. Ender olan misafirliklerde de insanlar sohbet etmek yerine... Birlikte dizi izler oldu. 1+1 evlerde yaşayan insan için yemek masasına gerek kalmadı. Yemekler bir bar sandalyesini üstünde... Mutfağın bir köşesinde... Yalnız başına yenir oldu.
Yalnızlaşmak...
İşin garibi bu durum normalleşti. İnsan yalnızlaştığını farketmeden yalnızlaştı. Bir tuşla heryer ve herşey ulaşabilir oldu.
Oysa uzaklar yakınlaştıkça yakınlar uzak oldu.
Sosyal medya hesaplarından sosyalleşen insan asosyal oldu. Eskiden misafir gitmesin diye ayakkabıları saklanırdı mesela. Bayram sabahı beklenirken sevinçten göze uyku girmezdi. İnsanlar birbirini görmek için sigara ve kolonya kokan otobüslerde... Kusmak pahasına dahi olsa saatlerce yolculuk ederdi. Kalabalık sofralarda imece usulü pişirilirdi herşey. Ve hep beraber yenirdi... Bir mahallenin cenazesi tüm komşuların cenazesiydi. Radyo bile açılmazdı evlerde. Düğün oldu mu herkes bir ucundan tutardı çeyizin. Sevinç herkesin sevinci, üzüntü herkesin üzüntüsüydü. Kuru kalabalık değil bir topluluk içinde yaşardı insan. Ortak paydada birçok şeyi paylaştığı insanlarla birlikte olarak...
Sohbetin yerini diziler aldı...
Zamanla sohbetlerin yerini diziler aldı. Çiftler birbirinin gözlerinin içine bakmaz oldu. Çocuk kendi odasında ekran başında, anne bir köşede baba ise başka bir köşede ekran başında... Etten kemikten bedenler yan yana. Ama herkesin odağı ve konsantrasyonu bambaşka yerde yaşanır oldu. Aynı evin içinde böyle böyle yakınlar uzak oldu. Komşuları unuttuk zaten evvelden. Adları dahi bilinmez oldu. Ama yetmedi. Bu ekranlar ailenin içine dahi sızar oldu. Soframızda, salonumuzda hep o ekranlar baş köşede oldu. Ekranlarda yalıları izledikçe insan kendi evini beğenmez oldu.
- Hep çok zengin olan...
- İşe gitmeyen...
- İşe gitse bile çalışmayan adamları gördükçe...
İnsan çok emek verip helalinde kazanmaya erinir oldu.
Çabuk zengin olmak istedi mesela. Herkes herkesi seyreder, herkes herkesin hayatına iç geçirir oldu. İnsan kendi hayatını beğenmez hale geldi. Mahremini gözler önüne serenler de... Hayatını adeta bir tiyatro sahnesinde yaşar oldu. Daha fenası mahrem nedir bilinmez oldu.
İnsan gittiği tatilin tadını çıkarmak...
Gittiği yerin güzelliklerini dinlemek, görmek, kokmak, tatmak yerine...
O güzelliklerin fotoğrafını ve videosunu çekmekle meşgul oldu. Böylece insan gezmeye gittiği yere bir türlü varamaz oldu.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi Nedir?
&
İnsanoğlu var olduğundan beri amacı hiç değişmemiştir.
Mutlu olmak, başarı olmak ve iyi ilişkiler kurmak…
Deneyimsel Tasarım Öğretisi seminerlerinden;
“Kim Kimdir”,” İlişkilerde Ustalık” ve “Başarı Psikolojisi” sinde paylaşılan bilgiler, kişiyi dününe göre daha mutlu ve başarılı yapar. Seminer konuları; tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.
"Milyarlarca insan içinde bir kişinin ne önemi olabilir ki? Bunun cevabını o bir kişiye sorun..."
Yahya Hamurcu
Doğruları apaçık kaleme almışsınız. Ne çabuk değiştik, uzaklaştık birbirimizden. İhtiyaçlarımızı üzüntülerimizi sevinçlerimizi paylaşamaz olduk başkalarınınkini paylaşmaktan… Farkında olup düzelmek dileğiyle, kaleminize sağlık
YanıtlaSilAynı evde ama uzakta yaşamak 😔
YanıtlaSilNe kadar acı halbuki muhabbetin tadına varabilsek esas hazzın orda olduğunu anlayacağız ama
SilNe güzeldi o günler.
YanıtlaSilŞimdi ise anlaşılamaz halde geçen bomboş bir hayat.
Teknoloji ilerledikçe ilişkilerimizi kaybedecek noktalara geldik
YanıtlaSilMalesef 😔 Rabbim gerçeği görmeyi nasip etsin herkese.. Diğer türlü ilizyonun içinde kaybolup gitmiş hayatlar..
Çok doğru
YanıtlaSilMalesef teknoloji samimiyetimizi , insancil baglarimizi kopardi. Cok guzel anlatilmis elinize saglik
YanıtlaSilŞikayet ermesin insan. Aciziz biz. Kalpleri halden hale sokan Rabbim bize yardım edecektir mutlaka. Bulunduğumuz yer ne olursa olsun, hep bir çıkış vardır ve o yöne doğru milyonda bir adım bile olsa atmak, azı küçümsememek gerek hayatta. Her çok bir azın toplamından oluşmakta... İçimizdeki solmuş çiçekleri sulayan sözler için kalpten kalbe olmuş, devamla emeğinize, yüreğinize sağlık 🍃
YanıtlaSilGüzel bir hatırlatma
YanıtlaSilİnsan yalnızlaştığını bilemeden yalnızlaştı güzel yazınız için teşekkürler
YanıtlaSilUzaklar yakınlaştıkça yakınlar uzak oldu maalesef
YanıtlaSil“İnsan yalnızlaştığını farketmeden yalnızlaştı...”
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı günümüzün problemlerine değinen... Emeğinize sağlık 🌿
Evet iletişim çağındayız diyoruz ama iletisimimizi kaybettik. O günleri nostalji diye hatırlıyoruz.
YanıtlaSilHakikatten bir tiyatro sahnesinde yaşıyor gibiyiz… Çevremizdeki herkes dizi karakteri gibi… Kendimizi öyle hissediyor, birbirimize öyle davranıyoruz… Ve beklentimiz de bu yönde… Bu da aslında modern zamanda insanın mutsuzluğunun sebebi… Her şeyimiz var ama kıyaslarımız öyle bambaşka ki hiçbir şeyimiz yok…
YanıtlaSilNormale ve anormale göre Yaşar olduk… çok güzel yazı emeğinize sağlık
YanıtlaSilBulunduğun yerde olmak oranın hakkını verebilmek ne büyük mesele kimsenin kimseyi dinlemediği bir zamanda
YanıtlaSilMutlu olmak için bizi mutsuz eden şeylere sığınıyoruz. Ne garip
YanıtlaSilGözümüz hep başkalarının hayatında. Kim hangi hikayeyi paylaştı, şimdi nerede… bugün ne giymiş vs… baka baka kendi hayatlarımızı kaçırıyoruz
YanıtlaSilTeknoloji ile daha eğitimli olacağımızı daha kaliteli ilişkiler kuracağımızı zannettik yanıldık.
YanıtlaSilGerçekte yeri olmayan dizilerdeki ve sosyal medyadaki karakterleri hayatımıza aldık. Hayatımız onlara benzemeyince mutsuz olduk.
Gerçeği arayıp bulan ve yaşayanlardan olabilmek ümidiyle... Geç olmadan...
Elinize sağlık👍
YanıtlaSilEmeğinize saglik
YanıtlaSilTeknoloji geldi samimiyet gitti… ne güzel bir yazı olmuş emeğinize sağlık
YanıtlaSilÇok güzel yazı kaleminize sağlık🌸
YanıtlaSilBöylece insan gittiği yere varamaz oldu..
YanıtlaSilkaleminize sağlık
Maalesef 1+1 evlerimizde bireysel yaşamaya başladık. Yanımızdaki kişi ile değilde telefonumuz ile ilişkimiz var :/
YanıtlaSilkaleminize sağlık çok güzel bir yazı olmuş
YanıtlaSilEmeğinize sağlık
YanıtlaSilSahte kalabalıklarda daha sosyal olacağız diye düşünürken ne kadar yalnızlaştık. Duyguların olmadığı, sahteliğin, samimiyetsizliğin normalleştiği, kalabalık içinde yalnızlaştığımız bir dünya oluşturduk kendimize. Her gün gerçeğe daha da yaklaşabilmek dileğiyle, emeğinize sağlık.
YanıtlaSilBilinç açan farkındalık sağlayan bir yazı olmuş
YanıtlaSilkaleminize kuvvet
iletişim çağındayız ancak iletişimi kaybettik. emeğinize sağlık
YanıtlaSilEmeğinize sağlık
YanıtlaSilHerkesin başkasının avantajlarını gözlediği kendi avantajlarından göz çektiği dönemde, çok güzel bir yazı kaleme almışsınız. Emeğinize sağlık…
YanıtlaSilEmeğinize sağlık. Farkında olmadan yalnızlaştık.. tam da bu devirde birleşen olmanın kıymeti çok büyük🤲🏻🤲🏻
YanıtlaSilKalabalıklaşmamıza rağmen yalnızlaştık 🌺
YanıtlaSilEmeğinize sağlık hocam günümüze dair çok güzel bir yazı olmuş. Rabbim hepimizi hayırda birleşenlerden eylesin İnşaALLAH❤️🌸
YanıtlaSilEmeğinize sağlık hocam🌷
YanıtlaSilEmeğinize sağlık
YanıtlaSilİnsan yalnızlaştığını farketmeden yalnızlaştı 🌸
YanıtlaSilBoş geçen tatsız tuzsuz hayatımızın tam bir özeti olmuş 😒
SilÇok doğru..
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı olmuş emeğinize sağlık 🌸
YanıtlaSilİmkanlarımız arttıkça insanlarımız azalmış 😪
YanıtlaSilEmeğinize sağlık hocam çok güzel yazı olmuş
YanıtlaSilKendimizi bir küçük kutuya hapsedip sonrada özgürüz demek ne komiklik maalesef
YanıtlaSilÇok güzel ifade etmişsiniz kaleminize sağlık hocam…
YanıtlaSilÖnce işimizi kolaylaştırıyor diye bize cazip halde pazarladılar, sonra fatketmeden bizi teslim aldılar.Böyle böyle hayatımızı çaldılar.
Farkeden, irdeleyen ve idrak edenlerden olalım inşALLAH.