Sen Neden Böylesin?

 Sen Neden Böylesin?

İnsanların yaşanmışlıklarına, aile yapısına, alışık olduğu kültüre bağlı olarak inandığı doğruları farklılık gösteriyor. Tanıştığı insanları kendi değer yargılarına göre değerlendiriyor. Davranışları kendi inançlarına göre iyi veya kötü olarak adlandırıyor. Ve hayatında seçimlerini de buna göre yapıyor. Beklentisi de buna göre oluşuyor.

                 

Farkında olmasa da etrafındakilerin de kendisine benzemesini istiyor. Çevresine, ona göre insanları alıyor veya hayatındaki insanların değişmesini bekliyor. Kendisine kolay gelen şeyin herkes için kolay olacağını düşünebiliyor. Veya kendisinin zorlandığı yerlerde başarılı olan insanlara hayret ediyor. Kendisini böylece yetersiz hissedebiliyor.

İki kardeş farklı olabiliyor.

Ancak insanların yaratılıştan getirdiği farklılıkları var. Bundan dolayı da zorlandıkları veya kendilerine kolay gelen yerler farklı. Bir anne iki çocuğunu da aynı şekilde yetiştirdiği halde biri disiplinli, düzenliyken diğeri tam tersi olabiliyor. Biri sabah erkenden kendiliğinde uyanırken, diğerinin uykusu daha ağır olabiliyor. Biri çok kolay yeni ilişkiler kurabilirken diğeri bunda zorlanabiliyor. Kardeşleri birbiriyle kıyaslayıp yetersiz buluyor. Anne ise nerede yanlış yaptığını düşünüyor veya başkalarını suçluyor. Çocuğunu olması gerektiğine inandığı birine dönüştürmeye çalışıyor.

İnsan, ilişkilerinde karşısındaki insanı doğru tanımadığında, herkesi kendi gibi varsayınca yanılgıya düşüyor. Farklılıkları göz ardı ettiğinde karşısındakine adil davranması da mümkün olmuyor. Anne çocuklarının ikisinden de aynı performansı bekliyor. Ama yaratılıştan gelen özelliklerine rağmen neler yaptıklarına baktığında gerçekten adil olabiliyor, daha merhametli olabiliyor.

Bir yönetici farklılıkların sebebini bilirse ne olur?

Bir patron çalışanlarına belli kurallar koyuyor. Kimisi buna hiç zorlanmadan uyarken kimisinin çok daha fazla çabalaması gerekebiliyor. Hayatının genelinde çok planlı olmayan biri, iş hayatında düzenli olmaya çalıştığında bir başkasına göre daha çok emek vermek zorunda kalabiliyor. Bununla birlikte işverenin, çalışanının zorlanmasına rağmen çabaladığının farkında olması ve ona göre davranması daha iyi bir yönetici olmasını sağlıyor. İnsanların doğuştan getirdiği farklı mizaç özelliklerini bilen bir yönetici, daha farklı davranıyor. Tüm çalışanlarından aynı durumda aynı tepkiyi vermesini veya aynı şekilde davranmasını beklemiyor.

İlişkilerinde karşısındakilerden beklentisini doğru yere yerleştirebilmek için insanın çevresindekileri tanıması gerekiyor. Bunu yapabildiğinde onların zorlandığı yerleri fark edip daha hoşgörülü olabiliyor. 

İnsan kendini tanıdığında...

Aynı şekilde insan kendisini tanıdığında da bir başkasının kolaylıkla yaptığı bir şeyde kendisi zorlandığı için kendini eksik hissetmiyor. Kendi avantajlı olduğu noktaları fark edebiliyor. Hangi konuda kendini nasıl geliştirmesi gerektiğini fark edebilir hale geliyor.

İnsan kendinden farklı olanlarla ilişkilerinde zorlanıyor. Evet ama bu özellikler aslında ona fayda sağlıyor. İnsanlar birbirlerinden farklı olan özellikleriyle birbirinin ihtiyacını görebiliyor, eksikliklerini giderebiliyor. Sonuçta bir insanın her konuda çok iyi olması mümkün olmuyor. Ama herkes kendi iyi olduğu süreçte çevresindekilere yardımcı olduğunda ve onların ihtiyacını karşıladığında kendisinin de ihtiyacını görecek insanlar oluyor.

Ayrıca herkes birbirine benzeseydi hayat nasıl olurdu?

• Düzenli insanlar, çevrelerindeki dağınık kişilerin düzenli olmasının, onlara ne kadar fayda vereceğinden söz ediyor. 
• Daha rahat insanlar çok planlı insanlara; “Hayatı biraz akışına bırak.” diyor. 
• Tedbirli insanlar, kendilerini görebilecekleri zararlardan sakınmış olmanın rahatlığını yaşıyor. 
• Risk almayı seven insanlar, büyük girişimler yapıp hayatta çok başarılı olabiliyor.

Bakıldığında hiçbiri diğerinden iyi veya kötü değil. 

Sadece insanın nereye kadar risk alacağını, nereye kadar tedbir alacağını ne zaman planlı ne zaman rahat davranması gerektiğini doğru belirlemesi gerekiyor. Hayatta dengeyi sağlayabilmesi gerekiyor. Bunun için de kişinin, hem kendini hem etrafındakileri iyi tanıması gerekiyor. Bu şekilde birçok belirsizlik ortadan kalkıyor. Kendisine katmak istediği özelliğe sahip olan bir insan gördüğünde, onu modelleyip hayatına örnek olarak alabiliyor.

Farklılıklarımız aslında bizi biz yapıyor. Birbirimiz için faydalı hale getiriyor. Birbirimizin ihtiyaçlarını böylelikle karşılayabiliyoruz ve birlikte olmak tek başına olduğumuzdan daha güçlü olabilmemizi sağlıyor.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Nedir?

Kim Kimdir Nedir?

İlişkilerde Ustalık Nedir?

Başarı Psikolojisi Nedir?

&

İnsanoğlu var olduğundan beri amacı hiç değişmemiştir.

Mutlu olmak, başarı olmak ve iyi ilişkiler kurmak…

  Deneyimsel Tasarım Öğretisi seminerlerinden;

“Kim Kimdir”,” İlişkilerde Ustalık” ve “Başarı Psikolojisi” sinde paylaşılan bilgiler,  kişiyi dününe göre daha mutlu ve başarılı yapar.  Seminer konuları; tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

"Milyarlarca insan içinde bir kişinin ne önemi olabilir ki? Bunun cevabını o bir kişiye sorun..." 

Yahya Hamurcu