Yaşamak Ama Nasıl Yaşamak?
Beyaz saçları ve yılların biriktirdiği
hüzün dolu bakışlarıyla Zeynep Hanım, her sabah aynı pencereden dışarıyı
seyrederdi. Tüm yıllarının geçtiği bu sokağa bakarken sanki kaybolmuş anılarını
hatırlamaya çalışıyordu.
Zeynep Hanım'ın evi, unutulmuş
hatıralarla dolup taşan bir hazine sandığına benzerdi. Eski fotoğrafları, aile
albümleri ve tozlu kitapları ile geçmişin izlerini taşıyan bu ev, onun için bir labirent halini almıştı. Ancak bu labirentin duvarları giderek
kalınlaşmış, hatıralar birer birer kaybolmuş, ardında yalnızca derin bir boşluk
bırakmıştı. Zeynep Hanım'ın ailesi, onunla birlikte, bir taraftan bu geçmişin
izlerini sürmeye çalışır, bir taraftan da bunlardan kurtulmak isterlerdi.
Zaman içinde Alzheimer, Zeynep Hanım'ın
zihnini yavaş yavaş ele geçirmiş, hatıraları silip atmıştı. Ancak o eski
günlük, unutulmuş geçmişi yeniden canlandırmıştı.
Bu hayatta hiç bir şey bir anda olmaz,
yavaş yavaş olur.
Ela, bir ümit olur düşüncesi ile şefkat içinde annesinin sıcacık elini tutarak, günlükten satırlar okumaya başladı. Belki bir şeyler hatırlayabilirdi. Zeynep Hanım, Ela ile birlikte sayfalara göz gezdirirken, bakışlarında beliren canlılık, nefes alışverişindeki sıklık, geçmişte yaşadığı anılarını, o an için hatırlanmasının işareti olabilirdi. Zeynep Hanım Ela’nın tutmuş olduğu titreyen elini, cansız bir şekilde sıktı. Sanki o da Ela’ ya karşılık veriyordu.
O günden sonra ailesi, her hatırladıkları anıyı bir araya getirip Zeynep Hanım'la paylaşmaya karar verdiler. Eski fotoğraflar, hikayeler, anılar ve küçük eşyalar…
Zeynep Hanım, belki geçmişi hatırlamayabilirdi ama sevdikleriyle birlikte geçmişi anmanın, geçmişin izini sürmenin ve
geçmişi paylaşmanın ona huzur verdiğini hissediyordu.
Hatıraların yerini kocaman boşluklar alsa
da fiziksel bakımın, acıma, üzüntü ve yorgunluk duygularının yerini şefkat ve
sevgiyle beslenen paylaşımcı duygular almaya başlamıştı. Belki de Alzheimer'ın gölgesinde yaşanan aile bağları, unutulan anıların yerini doldurabilirdi.
Yaşamak, dünya ahvalinde var olmak,
sadece fiziksel ihtiyaçlarımızın giderilmesi değildir. Unutulan anıları, bazen
tatlı bir hüzünle bazen keşkelerle bazen de küçük bir tebessümle iç çekerek anlamlandırmak ve paylaşmaktır.
Bunun adı; Alzheimer
Alzheimer hastalığı için farkındalığı
arttırmak ve hastalığın erken tespitini sağlamak amacıyla 21
Eylül tarihi tüm dünyada Dünya
Alzheimer Günü olarak kabul edilmiştir.
Aslında bu satırları 21 Eylül
de yazmak isterdim. Ancak bu
tarih benim için kayıp gitmiş. Alzheimer
hastalığı yaşlanmanın doğal bir sonucu değil ancak hastalığın başlaması ile
ilgili yaş alma önemli risk faktörüdür. Bu hastalık, beyindeki anormal maddelerin birikimi ve sinir
hücrelerindeki dejenerasyon sonucu ortaya çıkan karmaşık bir durumu ifade eder.
Unutkanlık, bu hastalığın erken ve sık görülen belirtilerinden biridir.
Alzheimer hastalığının ilerleyen
aşamalarında, insanın psikolojik aklı, adeta devre dışı kalır. Geçmişi
hatırlayamamak, geleceği tasarlayamamak, karanlıkta neyin olup bittiğini
anlamamak gibi durumlar ortaya çıkar. Geçmiş
olmayınca sessiz ve ilgisiz içine kapanıp kalır insan. Duyuramadığı
çığlıklarıyla bütün dünyaya haykırmak ister belki de. Ve zaman geçtikçe uyku
problemleri, halüsinasyonlar artar. Karanlıkta bile her işini yapabilirken
artık o karanlıktan, korkar olur.
Şimdi adın ne diye soranlara, “benim adım
mı?” diye şöyle bir düşünüyor, dalıyor ve boş gözlerle bakıyor. Birden küçük Zeynep’in
ve 2 kız kardeşinin isimleri dudaklarından birlikte dökülüyor. O günlere olan
özlemini masal anlatırmışçasına eksik kalan hecelerle dile getirmeye çalışıyor.
Kim bilir belki onun kalbinde üç kız kardeş, tek kişi olarak yer almıştı.
O, yaşamın anlamını bulmak ve
sevdikleriyle paylaşmak adına, geçmişini hatırlamasa da şimdiyi, sevgi ve
anlayışla yaşamaya çalışıyor.
Doğarken öleceğimizi biliyoruz. Belirlenen bu ömrü yaşamak ama "nasıl
yaşamak?" sorusunun cevabı, belki de
unutulan anılar değil, hatırlanan duyguların ve sevginin içinde gizlidir.
Her şey sınavımız
olduğuna göre hepimizin bu sınav sorularına, doğru yerde, doğru cevapları
verebilmemizi nasip etsin RAB'bim.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi Nedir?
&
İnsanoğlu var olduğundan beri amacı hiç değişmemiştir.
Mutlu olmak, başarı olmak ve iyi ilişkiler kurmak…
Deneyimsel Tasarım Öğretisi seminerlerinden;
“Kim Kimdir”,” İlişkilerde Ustalık” ve “Başarı Psikolojisi” sinde paylaşılan bilgiler, kişiyi dününe göre daha mutlu ve başarılı yapar. Seminer konuları; tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.
"Milyarlarca insan içinde bir kişinin ne önemi olabilir ki? Bunun cevabını o bir kişiye sorun..."
Çağımızın hastalığı, çok tanıdık geldi... Ne de güzel kaleme alınmış elinize sağlık.
YanıtlaSilİnsan kondurmakta zorlanıyor bir büyüğünü öyle görünce ama bir yandan da insanın içi şefkatle doluyor
YanıtlaSilRABbim akibetimizi hayırlı ve güzel eylesin
YanıtlaSilNe kadar içten ve gerçek. Her şey gitse bile hatıralarımıza tutunacağımızı zanneder, bunu garantiye aldık sanarız. Oysa her şeyin sahibi zihnimizin de sahibi, unuturuz. Sahibini unutmayan bir zihin dileğiyle…
YanıtlaSilSamimi bir anlatım olmuş, gözümüzde hemen canlandı diyebilirim. Devamını bekliyoruz.
YanıtlaSilKaleminize sağlık
YanıtlaSilZamanında annelik yapmış kişi kendi evladının evladı gibi oluyor. Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır...
YanıtlaSilÇok etkili bir yazı olmuş... Teşekkürler 🍃
Kaleminize sağlık. Okuduktan sonra derinlemesine düşündüren bir yazı daha
YanıtlaSilKaleminize sağlık hocam kimin yarası nerdeyse rabbim oraya dokunsun inşallah 🤲🏻❤️
YanıtlaSilokudum ve iclendim açıkçası teşekkür ederim
YanıtlaSilSade ve çocuksu ve koşulsuz sevgi üzerine düşünmemizi sağlıyor
YanıtlaSilbana bu yazıyı okurken şu şarkının sözleri aklıma geldi
YanıtlaSil"Geçip giden zamanları, Bir yerlerde bulsam, Sonra üzülsem, Üzüldüğüme üzülsem
Sonra üzülsem"
zamanı ve annemizi hatırlatığınız için Deneyimsel Tasarım Öğretisine Teşekkür ederim
Mis gibi kokan anne özlemi kaleminize sağlık
YanıtlaSilYaşamın ve insanın çok hali var
YanıtlaSilHerşeye rapmen yaşamak ama nasıl ?
Anne olduğunu unutan bir annenin çocuğu olmak okadar garipki 😔😔
YanıtlaSilKaleminize saglik 🌿
YanıtlaSil"Anne olduğunu unutan birine anne demek" evet çok acı kaleminize sağlık
YanıtlaSilkaleminize sağlık güzel ve samimi bir yazı
YanıtlaSilNe ekersen onu biçersin. Yaşamın ölümü dizayn ettiği bir hayat. Elinize sağlık.
YanıtlaSilçok duygulu
YanıtlaSilgüzel olmuş
YanıtlaSilinsanın geleceğe götüren ve geçmişide düşündüren bir yazı
YanıtlaSil