Evlilik Aşkı Öldürür mü?

Evlilik Aşkı Öldürür mü?

Birçok genç kızın hayatında evlilik önemli bir hayaldir. Toplumun ve kültürel normların etkisiyle, evlilik genellikle birçok insanın yaşam hedefleri arasında yer alır.

Bazıları romantik bir ilişkiyi ve aile kurmayı hayal ederken, diğerleri güvenli bir liman veya kişisel gelişimde bir adım olarak görebilir.

Fakat evlilik, insanların hayalini kurduğu gibi olmayabilir. Gerçek hayat, romantik beklentilerle dolu değildir…

‘’Pembe panjurlu evler, turistik seyahatler, çiçekler, mum ışığında yemekler…’’ gibi romantik hayaller genellikle medyada ve kültürel normlarda idealize edilir. Ancak gerçek hayatta ilişkiler karmaşık olabilir ve romantizm dönemsel olabilir.

Ayrıca, herkesin romantizmi farklı şekillerde ifade ettiğini unutmamak çok önemlidir. Bazı insanlar çiçek veya jestler yerine farklı türde destek ve ilgi görmeyi ve göstermeyi tercih edebilirler.

Bunun farkında olmadan girilen bir süreç hayal kırıklığıyla son bulabilir. Bu da çiftlerin birbirlerine olan heyecanını da söndürebilir. İnsan hangi sürece girerse girsin, doğru beklentilerle girmediğinde süreç içinde zorlanabilir. Hatta pişmanlık bile duyabilir.

Evliliğin gerçekliğini evlendikten sonra fark eden birçok çift “evlilik aşkı öldürür mü” sorusunu kendine sormuştur. Hayatımızda sık kullandığımız pek çok kavram gibi aşk kavramının da ne olduğu hakkında farklı görüşler mevcuttur.

Deneyimsel tasarım öğretisi der ki; “İnsanlar duyduklarını bildikleri zannederler. Fakat her duyduğumuz bildiğimiz değildir. Bir kavramın gerçekte tek anlamı vardır ve gerçekler yorum kaldırmazlar”

Aşk; aşırı derecede beğendiğin kişiye kendini aşırı derecede beğendirme isteğidir. Aslında sevgiden çok uzak bir kavramdır. Çünkü sevgi duyduğumuz kişiyle aramızda karşılıklı bir beğeni hissi varken aşk tek başına yaşanan bir şeydir. Sadece karşı tarafa aşırı derecede ilgim vardır ve benimle de aşırı derecede ilgilenilmesini istiyorumdur. Tahmin edersiniz ki âşık olan kişi partneri tarafından muhakkak haksızlık görecektir.

Çünkü, kaldıramayacağı gücü yüklenmek insanı zalimleştirir. Hiçbir insan vazgeçilmez olmayı kaldıramaz. Hangi ilişki olursa olsun vazgeçemeyeceğimizi hissettirdiğimiz anda bozulmaya başlar. İlişkileri dengede tutan ise aşırılıkların olmamasıdır. Karşılıklı sevgi ve saygının yitirilmemesidir.

Bu duygular yitirilmeyip denge sağlandığında huzur da beraberinde gelir. İlişkilerinde huzuru yakalamış bir insan ise hayatının diğer alanlarında da dengeyi oturtabilir. Çünkü ilişkiler hayatımızın temeli gibidir. 

İlişkilerini iyi yönetebilen hayatını da iyi yöneten olur.


Deneyimsel Tasarım Öğretisi Nedir?

Kim Kimdir Nedir?

İlişkilerde Ustalık Nedir?

Başarı Psikolojisi Nedir?

&

İnsanoğlu var olduğundan beri amacı hiç değişmemiştir.

Mutlu olmak, başarı olmak ve iyi ilişkiler kurmak…

  Deneyimsel Tasarım Öğretisi seminerlerinden;

Kim Kimdir”,” İlişkilerde Ustalık” ve Başarı Psikolojisi” sinde paylaşılan bilgiler,  kişiyi dününe göre daha mutlu ve başarılı yapar.  Seminer konuları; tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

 

"Milyarlarca insan içinde bir kişinin ne önemi olabilir ki? Bunun cevabını o bir kişiye sorun..." 

Yahya Hamurcu

 


Yorumlar

  1. "İlişkilerini iyi yönetebilen hayatını da iyi yöneten olur."
    Elinize saglık🌸

    YanıtlaSil
  2. Tüm gençlerimiz için faydalı bir yazı olmuş 🌸
    Emeklerinize sağlık 👏

    YanıtlaSil
  3. Ne kadar doğru.Hic bir asiri ilgi kimseye yaramiyor. Evlilikler iliskiler asiriliklar sebebiyle bozuluyor...

    YanıtlaSil
  4. Aşk yoktur .Sevği sayğı ilği anlayış vardır evlilikte . Fazla değer aşırılığa kaçmış isek o evliğin bağımlısıyız

    YanıtlaSil
  5. İnsan hangi sürece girerse girsin, doğru beklentilerle girmediğinde süreç içinde zorlanabilir. Çok doğru...

    YanıtlaSil
  6. Hangi ilişki olursa olsun vazgeçemeyeceğimizi hissettirdiğimiz anda bozulmaya başlar. O halde şuna bakıyor olmam lazım Ben neyden vazgeçemiyorum?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder