Sivili Savunma (!) Günü
Ülkemizde yılda bir kez, her yıl “Sivil Savunma Günü” olarak kutlanır. Sivil Savunma Günü;
depremler, sel felaketleri, yangınlar, salgın hastalıklar gibi acil durumlar
için toplumun hazırlıklı olması konusunda önemli bir farkındalık oluşturur. Bu
günlerde genellikle halka, afet durumlarında nasıl hareket etmeleri gerektiği,
güvenli yerlere nasıl ulaşacakları, acil iletişim yöntemleri ve acil durum
çantalarının hazırlanması gibi konularda bilgi verilir. Ayrıca sivil savunma
ekiplerinin, kurumlarının ve nasıl yardım alabilecekleri konularında da
bilgilendirmeler yapılır.
Peki Filistin
halkına "Sivil Savunma" eğitimlerini kimler vermiş olabilir?
Canları ve
mallarıyla aylarca mücadele eden bu insanlar artık tüm dünyaya sivil savunma
nasıl yapılır, dersleri vermeye başladılar. Sivile yapılan saldırılarda,
nasıl davranılır?
· Plastik ayakkabılarla, son model savaş
silahlarına karşı nasıl mücadele edilir?
· Açlıkla nasıl mücadele edilir?
· Hayvan yeminden nasıl ekmek yapılır?
· Kuş yemi yiyerek hayatta kalanlar, nasıl
açlığa dayanabilir?
· Güvenli bölgelere (!) nasıl gidilir?
· Acil iletişim yöntemleri nelerdir?
Gönüllerinden geçirdikleri ise sadece "ALLAH,
bize yeter. O ne güzel vekildir." cümleleri…
· Gerçekten korkanlar ve asaletli olanlar
kimler acaba?
· Marka arabasının anahtarını masada
döndüren erkek mi ? Yoksa aç cocukların doyması için yufka açan adam mı?
· Altın gününde kolundaki bileziklerinin
resmini çeken kadın mı? Yoksa kucağında bebeğiyle göğe bakan kadın mı?
Hangisi daha karizmatik ve daha güçlü ve daha güzel? Hangisi gerçek? Cesaret korkuya rağmen adım atabilenler için geçerli bir kavram. Gerçek cesaret ve asalette elindekine güvenmek yoktur.
Beceriksizliğini gizleyenler elindeki imkanlara güvenir. Elindeki imkanlarını alınca onlardan geriye hiçlik kalır. Mesele gerçek asaletin kimde olduğunu kavrayabilmektir. Kelimenin ne demek olduğunu, anlayınca insanın zihni rahatlar. İnsanın güvende hissedeceği kişiyi tanımasına da yol açar. Asalet insanın düşüncesinden, kalbinden ve davranışlarından anlaşılır. Arkandayım demek de yetmez, davranışlarla da ispat etmek lazım. Hayat bizden niyetimizi söylediğimiz ne ise onu ispat etmemizi ister.
Peki dünya artık "sivili" savunamadığına göre…
Bugünün önemi
kalmış mıdır?
Gerçeklerin
arkalarına sığınıp, gerçek olmayan sebeplerle başlattıkları 7 Ekim, ne olarak
anılmalıdır? Anlamını bilmediğimiz, hakkıyla gereğini yerine getiremediğimiz
bir şeyi anmak ne kadar samimi ve inandırıcıdır?
İnsanların
korunamadığı bir yerde savunmadan bahsetmek ne kadar doğru olabilir ki… Savunmanın
olması için önce mağdurun korunmaya ihtiyacının olduğunu kabul etmek gerekmez
mi? Zihin kabul etmediği bir şeyde harekete geçmek istemez.
Yoksa yükselen
yardım çığlıklarını duymamak mümkün değil. İmkanı olmadığı halde, bir yerde olanlar
ise net ve kararlı duruşlarıyla bu öyküden geçecekler.
Asıl mesele biz
bu öyküde nerede duruyoruz?
Bir törende bir
yarışmada temenniler bölümünde “Çocuklar ölmesin” derken ne kadar
samimiyiz? Hayat o mikrofonu bu sefer bize gerçekten tuttu ve soruyor.
7 Ekim "Sivili Savunma (!) Günü" olarak mı kutlanmalıdır?
Deneyimsel Tasarım Öğretisi
Nedir?
&
İnsanoğlu
var olduğundan beri amacı hiç değişmemiştir.
Mutlu olmak, başarı olmak
ve iyi ilişkiler kurmak…
Deneyimsel Tasarım Öğretisi seminerlerinden;
“Kim Kimdir”,” İlişkilerde Ustalık” ve “Başarı Psikolojisi” sinde paylaşılan
bilgiler, kişiyi dününe göre daha mutlu ve başarılı
yapar. Seminer konuları; tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar
için geçerlidir.
"Milyarlarca
insan içinde bir kişinin ne önemi olabilir ki? Bunun cevabını
o bir kişiye sorun..."
Sivil Savunma haftasinda dunyadaki gelismelere iliskin cok manidar bir yazı...
YanıtlaSil"Asıl mesele biz bu öyküde nerede duruyoruz?"
Tesekkurler
Cok guzel bir yazı tebrik ederim
SilTebrik ederim hocam yazılarınız nokta atış
YanıtlaSilSivili savunamadığımız zamanları yaşıyoruz. En azından tarafımız belli olsun🌸
YanıtlaSilKalemine sağlık ömrüne bereket hocam
SilKavramlar var ama içleri boş... söylenilenler ile yapılanların uyumsuzluğu ortada yazınız ile güncel duruma ne de güzel ışık tutmuşsunuz. ellerinize sağlık
YanıtlaSilGazze de sivil kalmadı hepsi mücahit. Diğer sivilleri de RAB'bim korusun. Önce cehalatimizden sonra afetlerinden. Ellerinize sağlık çok anlamlı bir yazı.
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı tebrik ederim
YanıtlaSilKorkusuna rağmen adım atabilenlerin öyküsü anlatılmış.. güzel bir yazı..güzel bir şahitlik..🌷
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı tebrik ederim.🌹
YanıtlaSilNeden böyle bir güne ihtiyaç duyulsaydı ki insan haddi aşmadaydı
YanıtlaSilFarkındalığımız arttı kaleminize sağlık
Tebrik ederim çok güzel bir yazı olmuş.👏
YanıtlaSil"Peki, dünya artık sivili savunamadığına göre" ne acı.. Kalemine sağlık..
YanıtlaSilBu baskılı günler tüm sahteliği ve gerçekliği gün yüzüne çıkarıyor. Çok güzel olmuş kaleminize sağlık 👏🏻
YanıtlaSilHepizin zor şartlar altında nasıl hayattta kalabiliriiz, öğrenecek çok bilgi var....
YanıtlaSilDepremi bizzat yaşamış bir insan olarak gerçek sivil savunmanın elleriyle soğuk kış gününde taşları kazımaya çalışanlarda gördüm. İki çift çorabı varken bir tanesini çadırda yaşayan arkadaşına verende gördüm. Sivil savunma dediğini komşusu açken tok yatamayan kişi de gördüm.
YanıtlaSil