Nefesi daralıyor, kalbi delice
atıyordu…
Vücudunu saran titremeyi gizleyemiyordu artık…
Sesi… Elleri…
Biri dokunsa bin ah duyacaktı…
Mutluluğu...
Neşesi...
Anlayabileni kalmamıştı…
Aynı ortamın içinde dip dibe ama
bir o kadar uzak düşmüşlerdi…
Birbirlerinin ihtiyacını fark edemez olmuşlardı…
Sahi eskisi gibi tat alabilecek
miydi her şeyden?
Aklını yitirmekten korkmaya başladığında önce sordu kendine...
Nasıl toparlanır insan?
Kalpleri birbirine nasıl ısınır tekrardan?
Nasıl mutlu olur?
Her şey başladığı o güzel yere döner mi?
Danışmak düşmüştü aklına.
Her problemin bir çözümü vardı elbet.
Var her sorunun bir cevabı…
Bunları düşünerek yataktan kalktı
Kübra. Ne zor geçmişti son ayları. ‘’Her şey mi üst üste gelir?’’ diyerek hafif
burnu sızladı. Hastalanmıştı, hiç aklına gelmemişti böyle olacağı. Ne kendisi
ne ailesi nede doktorları yakıştıramamıştı bu hastalığı ona. Bu genç yaşta
olacak iş değil dedi doktoru. Önce kızdı sonra küstü sonra istemeyerek de olsa
tedaviye gitti.
‘’Hastane hayatı, hasta hayatı da varmış.’’ dedi kendine
bu tedavi sürecinde. Herkese her şeye kızgındı, kırgındı. Onu herkes teselli
etmeye çalışıyor, o ise hepsini tersliyordu. Bilinsin de istemiyordu. Arayıp
soranlara sanki hasta değilmiş ya da basit bir şeymiş gibi konuşuyordu. Annesi
hep yanında olmuştu bu süreçte. ‘’Bu kadar sakin, bu kadar anlayışlı bir insan
olabilir mi?’’ dedi kendi kendine. Annesini hep çok beğenmiş, takdir etmişti.
Kendi huylarının annesine benzemiyor olmasına da üzülüyordu. Annesinin
nezaketli davranışları, güler yüzü ve sabrı ona, yaralarını saracak bir kucak
gibi gelmişti bu süreçte.
Nişanlısı ise korkmuştu
hastalığından, nerdeyse Kübra teselli edecekti Kemal’i. Birden ona
yabancılaşmış ve paniklemişti. Kübra en çok buna içerlemişti. ‘’Biz acı tatlı
günlerde nasıl bu yolu yürüyeceğiz?’’ dedi kendi kendine. Babası, sakin
olmasını, erkeklerin bu tarz şeylerde çok becerikli olmadıklarını söyledi
Kübra’ya.
Kübra da: ‘’Baba ben mi hastayım,
o mu? Çok mu zor kötü günde bir insanın yanında oluyor olmak!’’ dedi. Babası
insanların bazen böyle tepkiler verebileceğini, kızının da anlayışlı olmasını
söylemişti. Hem kendisine hem de nişanlısına süre vermesi gerektiğinden
bahsetti. Babası bazen kendisinin de annesini yeteri kadar anlamadığını,
annesinin anlayışı nedeniyle her şeyi çok güzel çözdüğünü ve annesini her
krizde daha çok sevdiğini anlattı. Kübra
zaten bu durumda yapacak bir şeyi olmadığından ve sağlık problemi
olduğundan bu konuyu ertelemeye karar verdi.
Kübra’nın yaşının genç olması ve
tanının erken konması ile iyileşmesi hızlı olmuştu. Yine de yaklaşık iki yıl
sıkı takipte olması, hayatına çok dikkat etmesi gerekiyordu. Kübra bütün hayat
stilini değiştirdi, her sabah yürüyordu.
Çok değişik hayatları anlatan realite programlarını hiç seyretmiyordu. İnternet
kullanımını ve telefonda uzun konuşmaları azaltmıştı. Hastalığına çok üzülmüştü
ancak sonrasında yaşadığı süreç ve dönüşümü
onu dününden daha mutlu yapmıştı.
Hayata daha olduğu gibi bakan, olgun bir insan haline gelmişti. Sağlıklı besleniyor, çok erken kalkıyor
ve düzenli uyuyordu. Doktoru bile çok şaşırmıştı tedavinin bu kadar iyi cevap
vermesine. Artık Kemal’in ona olan tavırları da eskisi gibi üzmüyordu onu.
‘’İkimiz de mutlu olacaksak olsun.’’ diyordu. Babası ve annesi: ‘’Çok zor,
oldukça duygusal zamanlar geçirdiniz. Acele karar verme, her şey bir durulsun,
öyle son kararını ver.’’ demişlerdi. Kübra’ya bu çok mantıklı geldi. Zaten
hayatı dününden daha iyi ve güzeldi.
Üreterek yaşayınca her şey olması gerektiği gibi ilerliyordu. ‘’Zamanı gelince hepsi
netleşir.’’ dedi içinden.
Her gün yeni bir şey ekleyerek şu
dizeleri tekrarlarken buldu kendini…
Uyan erkenden…
Doğsun güneşin…
Biraz esne…
Güzel bir duş…
Tamamla kalan yarım işlerini.
Sana verilen roller neydi hatırla.
En güzeliyle ver tepkini...
Önce algıla…
Kimin neye ihtiyacı vardı?
Unutma! İhtiyaç görenin ihtiyacı giderilir…
İkramla sevdiklerini…
Durdurma hareketini…
Biraz sabırla…
Biraz duayla...
En çok da sebep oluşturmakla...
Güzele varılır daima…
Çevremize baktığımızda hep şunu
görürüz; insan hayatı hep iniş ve çıkışlardan oluşur. Bu dalgalanmalar olmasa
belki de çoğu şeyin değerini bilemeyeceğiz. Hasta olmasak sağlığımızın, maddi
durumumuzda kıtlık yaşamasak ne çok imkanımız olduğunu anlamazdık. Burada
hayatımızın geri kalanını şekillendiren asıl şey ise ‘bu durumda ne yaptık,
nasıl tepki verdik? Uyum mu sağladık, yoksa geri mi
çekildik ya da bizden iyi olanlara sinir mi olduk?’ Neşeli olduğumuzda,
umursamadığımız çoğu şey aslında hüzünlü
olduğumuzda hayatımızı şekillendiriyor. İnsanı insan yapan bu dönüm
noktalarına; nasıl tepki verdiği ve yeni durumda neler yaptığıdır. Acı tatlı
her anda bizi ileri götüren doğru tepkiyi verenlerden olmak dileğiyle….
Vücudunu saran titremeyi gizleyemiyordu artık…
Sesi… Elleri…
Biri dokunsa bin ah duyacaktı…
Neşesi...
Anlayabileni kalmamıştı…
Birbirlerinin ihtiyacını fark edemez olmuşlardı…
Aklını yitirmekten korkmaya başladığında önce sordu kendine...
Kalpleri birbirine nasıl ısınır tekrardan?
Nasıl mutlu olur?
Her şey başladığı o güzel yere döner mi?
Her problemin bir çözümü vardı elbet.
Var her sorunun bir cevabı…
Doğsun güneşin…
Biraz esne…
Güzel bir duş…
Tamamla kalan yarım işlerini.
Sana verilen roller neydi hatırla.
En güzeliyle ver tepkini...
Önce algıla…
Kimin neye ihtiyacı vardı?
Unutma! İhtiyaç görenin ihtiyacı giderilir…
İkramla sevdiklerini…
Durdurma hareketini…
Biraz sabırla…
Biraz duayla...
En çok da sebep oluşturmakla...
Güzele varılır daima…
Deneyimsel Tasarım Öğretisi; insanın gerçek amacını amaç edinmiştir.
Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.
"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.
İnsanın hayatı iniş çıkışlar ile dolu buralarda doğru tepkiler bçvermek bir o kadar zor
YanıtlaSilUyumlanmak ve doğru tepki vermek.. Emeğinize sağlık 💐
YanıtlaSilFarkında olarak yaşamak ne kadar kıymetli
YanıtlaSilİyi bir kendi olmalı insanın…
YanıtlaSil“YH”
Hayatta karşımıza çıkan problemlerimize uyum göstererek çözmek, doğru tepki vermek kendimize yapabileceğimiz en kaliteli iyilik. Şikayet edip kabul etmedikçe daha mutsuz, daha agresif insanlar oluyoruz.
YanıtlaSilDepresyon bu kadar güzel mi anlatılır? Kaleminize sağlık çok keyifli bir yazı olmuş.
YanıtlaSilHayata doğru şekilde bakınca doğru şekilde davranıyor insan. Güzel bir anlatım🥰
YanıtlaSil