Kıymet Bilir misin?

İnsan…

Zaman zaman yanılan

Zaman zaman unutan

Eninde sonunda dünyada hep oyalanıp duran…

 

Zaman…

Ona verilen bir ikram

Bilmez ki, aslında süresi çok sınırlı olan

O an geldi mi, tekrar kendisinden alınacak olan…

 

İkram…

Onu yüceltmek için sunulan her imkân,

RAB binden kendisine an be an ulaşan

Kıymetini bilemediğinde yalnızca kendisini oyalayan

Kıymetini bildiğinde kendisini yücelten, lig atlattıran

 

Kıymet…

Anlayana nasıl bir lütuf

Anlamayan için ah, ne yazık!

Nefesinden, yeme içmesinden, yürümesinden…

Görmesinden, işitmesinden, tebessümünden…

Çeşit çeşit nasıl bir rızık…

Rızık…

Zannedilir ki, sadece yediği lokmadır o rızık

Anlayamayana… Göremeyene… İşitemeyene… Yazık ki ne yazık

Şükür vesilesidir oysaki sunulan somut ve soyut her bir azık

Ama şükründe değilse ne bilsin,

Yazık ki ah ne yazık!

 

Yazık…

Kendisine verilenlere şükürsüz kalıp

Durmaksızın, oradan oraya koşarak oyalanıp

Birilerinin bir tanesinin, kıymetlisi olmayı kaçırıp

Bilmez ki sızlanarak, nazlanarak geçen her bir an nasıl da bir kayıp…

 

Kayıp…

Neydi Ezazil’i, şeytan olmaya götüren?

Kıymetlilerin içinde kıymetliyken

Kendisine verilen kıymeti anlamayıp hadsiz şekilde tüketen

Kıymeti tüketmekle kalmayıp bir de kendine bunu vazife edinen

İsyan etmeyi, secde etmeye tercih ettiren…

 

Secde…

Melekler “biz zaten tesbih ediyoruz seni, nedendir bu eli kanlı yaratılan?”

RAB bin, “Siz bilemezsiniz benim bildiklerimi” dediği an

Hemen başkaldırdı o anı bekler gibi şeytan

Bir o olmadı secdeye kapanan

Ve ilim sınavına tabi tutulduğu an

Anlaşıldı ki düşmüş hırs çukuruna çoktan

Kovuldu ya huzurdan azgınlığı ondan

Nasıl kovulmasın ki hak etmediği Arş-ı Ala’dan… 

Cennet…

İnsan önce cennette ağırlanıp, orada da kalamayan

Bedelsiz cennet bile mümkün değildi anlaşılan

Bir kıymet katamadı da orada kalabildiği an

Pişmanlığı da pek derindi sonradan

Oysaki o, cennetin kıymetli misafiriydi insan…

 

Delil…

Kendini, gerçekliğini ne çok aradın

Bir sevgilinin cümlesinde kıymetlisin sandın

Bir kulun emrinde hangi mertebeye ulaştın?

RABbinden vazgeçmekle kendini mi kandırdın?

Ey insan, tüm delilleriyle ortadayken her şey

Neden bu kadar kıymetini harcadın?

 

Müjde…

Çaresizliğinde defalarca elinden tutmuş biri var

Seni bilen, değer veren, halini, hatırını bilen biri var

Senin bir adımına karşılık sana koşacak biri var

Senin için sakladığı nice müjdeler var

Senin için tasarlanan güzel bir gelecek var

Peki, öyleyse söyle sen neredesin, kiminlesin?

Kıymetini ne için, nerelerde tükettin?

Deneyimsel Tasarım Öğretisi; insanın gerçek amacını amaç edinmiştir. 

 Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.

 "Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.